Av.Ercan Erdem
İnsan ağaç gibidir. Işık için yükseldikçe, yere doğru; aşağılara, karanlığa ve kötülüğe doğru iyice kök salar. NIETZSCHE
Hoş Geldiniz !

14.02.2023 TARİHLİ RESMİ GAZETEDE YAYINLANAN ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI

(Karayolları Trafik Kanunu 90. Ve 92. Maddeye İlişkin)


Karayolları Trafik Kanunu 90. Maddede 9.6.2021 Tarihinde Yapılan Değişiklik, Anayasa Mahkemesi'nin 14.2.2023 Tarih ve 32104 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan, 29.12.2022 T., 2021/82 E. ve 2022/167 K. Sayılı Kararı İle İPTAL Edilmiştir. (Karar İçin Tıklayınız)


09.06.2021 TARİHLİ 90. MADDE DEĞİŞİKLİĞİ

09.06.2021 tarih ve 7327 Sayılı yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde değişiklik yapılmış, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatlarının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler Anayasa Mahkemesi tarafından 17.07.2020 tarihli kararıyla iptal edilen kanun maddesiyle yaklaşık aynı sonuçları sağlayacak şekilde tekrar düzenlenmiştir. Yapılan 9.6.2021 tarihli değişiklik, Anayasa Mahkemesinin bir önceki kanun maddesini iptal gerekçesini kısmen karşılamakta ve tazminat alacaklarının hesaplanmasına ilişkin usulün kanunla belirlenmesi ilkesine kısmen uyarak bu sefer uygulanacak ana esasları madde içeriğine dahil ederek detayları (Genel Şartları) belirleme yetkisini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu' na vermiştir. Ancak oluşan bu fiili durum neticesinde ZMSS. kapsamında sigorta şirketleri açısından TEKRAR farklı bir hesaplama yöntemi oluşturulmuş ve sigorta şirketlerine yine bir nevi imtiyaz tanınmıştır.

İlgili Kanun maddesi son fıkrası ile yetkilendirilen Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından ZMMS. yeni Genel Şartları, 04.12.2021 tarihinde 31679 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişiklikle, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler detaylı olarak belirlenmiştir. Kanun maddesinin Karayolları Trafik Kanunu' nda yer alması ve kanun metninde açıkça belirtilmiş olması sebebiyle söz konusu tazminat hesaplama yöntemlerinin sadece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatlar açısından sigorta edenin (sigorta şirketlerinin) ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarının (04.12.2021 Tarihinden İtibaren Tanzim Olunacak Poliçeler Nedeniyle) işbu Genel Şartlarda belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması gerekmiştir.

Yapılan işbu değişiklik sonrasında, trafik kazası sebebiyle meydana gelen zararlarda, ZMSS kapsamında sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu tazminat miktarı Genel Şartlarda yazılı esaslara göre (Aktüeryal Yöntem, TRH2010 Tablosu ve 1,65 Teknik Faiz) hesaplanmaya başlanmış ancak motorlu taşıtın işleteni (maliki) veya sürücüsünün sorumlu olduğu tazminat miktarı ise farklı bir yöntemle (Progresif Rant ve TRH-2010 Tablosu ile) hesaplanmıştır.

Kanun değişikliğinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL ve Engin ÖZKOÇ ile birlikte 132 milletvekili tarafından Anayasa Mahkemesi’ ne yapılan başvuru ile özetle; “... dava konusu kuralla değer kaybı, destekten yoksun kalma ve sürekli sakatlık tazminatlarının belirlenme esaslarının düzenlendiği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının zorunlu tutulmasının amacının motorlu taşıtın işletilmesinden kaynaklanan zararların tazmin edilmesini sağlamak olduğu, söz konusu tazminatların belirlenme esaslarının ise üçüncü kişilerin yaşam ve mülkiyet hakları kapsamındaki gerçek zararlarını karşılamaktan uzak olduğu, motorlu taşıtı işleten kişinin motorlu taşıt işletilmesinden kaynaklanan menfaatleri ile üçüncü kişilerin motorlu taşıt işletilmesi nedeniyle zarara uğramaları hâlinde bu zararlarının tazmin edilmesindeki menfaatleri arasında dengenin sağlanması gerektiği, devletin kişilerin temel haklarını koruma yönündeki pozitif yükümlülüğünün de bunu gerektirdiği” belirtilerek, dava konusu kuralların anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Yapılan yargılama sonucunda Anayasa Mahkemesi;

"Motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin değer kaybı, destekten yoksun kalma ve/veya sürekli sakatlık zararına uğraması hâlinde işletenin ve kazadan dolayı olası sorumlu diğer kişilerin tazminat borçlarının kapsamı 6098 sayılı Kanun’a göre belirlenmektedir. Uğranılan zararın gerçek tutarının ne olduğu anılan Kanun kapsamında açılan davalara ilişkin yargı kararlarıyla şekillenmiştir. İşletenin tazminat borcunun ödenmesini teminat altına almak amacıyla zorunlu kılınan mali sorumluluk sigortası uyarınca sözleşme yapılmış olan sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamı ise dava konusu kurallara göre belirlenmektedir. Başka bir ifadeyle haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından doğan söz konusu zararların tazmininden dolayı sorumlu olan kişilerin tazminat sorumluluklarının hesaplanması farklı kurallara tabi kılınmaktadır. Bu da zarar görenin gerçek zararının karşılanamaması riskini ortaya çıkarmaktadır.

Bu çerçevede işleten ve olası diğer sorumluların 6098 sayılı Kanun’a göre hesaplanan tazminat borçlarının kapsamı ile sigorta şirketinin dava konusu kurallara göre hesaplanan tazminat borcunun kapsamı farklılaşabilecektir."

Gerekçesiyle 90. Maddenin birinci fıkrasına eklenen cümleyi Anayasa’ya aykırı bularak İPTAL etmiştir.

İptal Kararı Sonrasında KTK. Madde 90 YENİ HALİ :

Maddi ve Manevi Tazminat

MADDE 90- Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.

SONUÇ :

Destek Tazminatı ve İş Gücü Kaybı Tazminatı Hesaplama yöntemi özelinde Anayasa Mahkemesinin iptal kararının etkisi:

Destek ve İş Gücü tazminatı hesaplarında -buna ilişkin kanuni bir düzenleme olmamasına rağmen- Yüksek Mahkemenin SON içtihatlarıyla istikrar kazanmış olan TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant yöntemi kullanılmaktaydı.

90. Madde değişikliği ve 04.12.2021 tarihinde değişen Genel Şartlar sonrasında ise ZMSS. kapsamında sigorta şirketinin sorumlu olacağı tazminat miktarı, TRH 2010 Tablosu ve Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü ile 1,65 Teknik Faiz kullanılarak hesaplanmaya başlanmıştır.

Bugüne kadar Genel Şartlara göre hesaplanıp kesinleşen mahkeme kararları, AYM. iptal kararlarının geriye yürümezliği ilkesi gereği değişmeyecek olsa da ZMSS. kapsamında sigorta şirketinin sorumlu olacağı tazminat miktarına ilişkin halen devam etmekte olan derdest davalarda (istinaf ya da temyiz aşamasında olanlar dahil) yeniden hesaplama yapılarak TRH-2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant yöntemine göre tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.

21 Şubat 2023

Av. Ercan Erdem

Anayasa Mahkemesi İptal Kararı Sonrasında

09.06.2021 Tarihli KTK. 90. Madde Değişikliği

04.12.2021 Tarihli ZMSS. Yeni Genel Şartları


GİRİŞ

26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde değişiklik yapılmış ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterlerin ZMSS. Genel Şartları ile belirlenmesi öngörülmüştür.

Yapılan işbu değişiklik sonrasında, trafik kazası sebebiyle meydana gelen zararlarda, ZMSS kapsamında sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu tazminat miktarı Genel Şartlarda yazılı esaslara göre (Aktüeryal Yöntem, TRH2010 Tablosu ve 1,8 Teknik Faiz) hesaplanmaya başlanmıştır.

Kanun değişikliğinden sonra Anayasa Mahkemesi’ ne yapılan başvuru ile özetle; “ZMSS. Kapsamında sigorta şirketi tarafından ödenecek tazminatların hesaplanmasında geçerli esasların Genel Şartlar ile belirlendiği, böylelikle sigorta şirketleri açısından farklı bir hesaplama yöntemi oluşturulduğu , Genel Şartları belirleme yetkisinin yürütme organına tanınmış olmasının yasama yetkisinin devri anlamına geldiği, tazminat alacaklarının hesaplanmasına ilişkin usulün kanunla belirlenmesi gerektiği ve yapılan düzenleme ile yürütmeye sınırsız ve keyfi bir yetkinin tanındığı” belirtilerek, dava konusu kuralların anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Yapılan yargılama sonucunda Anayasa Mahkemesi, 90. Maddenin kimi kısımlarını ve 92. Maddenin Genel Şartlarda teminata dahil edilmeyen hususları kapsam dışı bırakan (i) bendini Anayasa’ya aykırı bularak 17.07.2020 tarihli kararı ile iptal etmiştir. (Karar İçin Tıklayınız)


İPTAL KARARI SONRASI 09.06.2021 TARİHLİ 90. MADDE DEĞİŞİKLİĞİ

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası, 09.06.2021 tarih ve 7327 Sayılı yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde yeniden değişiklik yapılmış, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatlarının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanun maddesiyle yaklaşık aynı sonuçları sağlayacak şekilde tekrar düzenlenmiştir. Yapılan yeni değişiklik, Anayasa Mahkemesinin bir önceki kanun maddesini iptal gerekçesini kısmen karşılamakta ve tazminat alacaklarının hesaplanmasına ilişkin usulün kanunla belirlenmesi ilkesine kısmen uyarak bu sefer uygulanacak ana esasları madde içeriğine dahil ederek detayları (Genel Şartları) belirleme yetkisini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu' na vermiştir. Ancak oluşan bu fiili durum neticesinde ZMSS. kapsamında sigorta şirketleri açısından farklı bir hesaplama yöntemi oluşturularak bu şirketlere yine imtiyaz tanınmış olmaktadır.

İlgili Kanun maddesi son fıkrası ile yetkilendirilen Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından ZMMS. yeni Genel Şartları, 04.12.2021 tarihinde 31679 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişiklikle, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler detaylı olarak belirlenmiştir. Kanun maddesinin Karayolları Trafik Kanunu' nda yer alması ve kanun metninde açıkça belirtilmiş olması sebebiyle söz konusu tazminat hesaplama yöntemlerinin sadece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatlar açısından sigorta edenin (sigorta şirketlerinin) ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarının (04.12.2021 Tarihinden İtibaren Tanzim Olunacak Poliçeler Nedeniyle) işbu Genel Şartlarda belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması gerekecektir.

K.T.K. Madde 90 :

Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda (...)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir.
(Ek cümle:9/6/2021-7327/18 md.) Bu tazminatlardan;
a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,
b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
hesaplanır.
Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda (...) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra:9/6/2021-7327/18 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.

YENİ YÖNTEMİN BAŞLANGIÇ TARİHİ

ZMMS. Genel Şartları 04.12.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun hükümleri geriye yürümeyeceği için yeni Genel Şartlar bu şartlara haiz 04.12.2021 tarihinden sonra tanzim olunan ZMSS. poliçeleri açısından geçerli olacaktır.

ZMSS. GENEL ŞARTLARI

04.12.2021 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Ek:2 ve Ek:3 gereği, Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık Tazminatı (İş Gücü Kaybı) hesaplaması sırasında aşağıdaki esaslara göre hesaplama yapılması öngörülmektedir:

1) Hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH2010 tablosu kullanılır ve ıskonto oranı (teknik faiz) %1,65 olarak dikkate alınır.
2) Aktif Dönem sonu 65 yaş olarak ve çocuklar için destek süresi kız erkek ayrımı olmaksızın 22 yaş (Yüksek Öğrenim halinde 25 yaş) olarak kabul edilir.
3) Hesaplamalarda vergilendirilmiş gelir dikkate alınır. Belge sunulmaması halinde İş Gücü Kaybı Tazminatı hesaplamalarında, Geçmiş Dönem AGİ hariç Asgari Ücret üzerinden Gelecek Dönem AGİ dahil Asgari Ücret üzerinden hesap edilir. Belge sunulmaması halinde Destek Tazminatı hesaplamalarında ise Geçmiş Dönem ve Gelecek Dönem AGİ dahil Asgari Ücret üzerinden hesap edilir.
4) İş Gücü Kaybı (Sakatlık) Tazminat hesaplamaları Dönem Başı Ödemeli Tam Hayat Anüitesi (ax) formülü ile hesaplanır, (x) hesap yapılacak mağdurun yaşını göstermektedir.
5) Destek Tazminatı hesaplamaları ise Dönem Başı Ödemeli Dönemsel Hayat Anüitesi, (ax,n) formülü ile hesaplanır. Bu formülde kullanılacak yaş parametresi (x) hesap yapılacak mağdurun yaşını, destek süresi parametresi (n) ise mağdur ile ölenin muhtemel yaşam sürelerinin kesiştiği ve desteğin devam ettiği süreyi göstermektedir.
6) Sürekli Sakatlık tazminatı hesaplamasında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre belirlenecek maluliyet oranları üzerinden Bakıcı Gideri' nin (Bakıcı tutulduğunun belgelenmesi halinde Brüt, aksi takdirde Net Asgari Ücret ile hesaplanarak) ödeneceği öngörülmüştür.
Buna göre maluliyet oranı %50' a kadar Bakıcı gideri hesaplanmaz, 50 - 100 arasındaki maluliyetlerde (Kısmi Bağımlı) %50 nispetinde, %100 maluliyet halinde ise (Tam Bağımlı) ise asgari ücretin %100' ü nispetinde Bakıcı Gideri (Dönem Başı Ödemeli Tam Hayat Anüitesi yöntemiyle) hesaplanarak ödenmesi gerektiği öngörülmektedir.

KANUN DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE UYGULAMADA YAŞANACAK SORUNLAR

Destekten Yoksun Kalma veya Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) Tazminatları sadece trafik kazalarında söz konusu olmamaktadır. Özellikle iş kazaları veya diğer haksız fiiller sonucu zarar görenler tarafından da söz konusu tazminatlar zarar verenlerden veya zararın oluşumunda kusuru/kastı bulunanlardan talep edilebilmektedir.

Bu tür tazminatların hesaplanması sırasında bugüne değin istikrar kazanmış Yargıtay kararlarıyla uygulanagelen tazminat hesaplama yöntem ve kriterleri mevcuttur. (Progresif Rant Yöntemi)

Karayolları Trafik Kanunu' nun değişen 90. maddesi çok açık bir şekilde madde düzenlemesinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ na münhasır olduğunu ve ZMSS. kapsamında sigorta eden tarafından ödemekle yükümlü bulunulan tazminatların Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağını belirtmektedir.

Yani kanun koyucu, değişen 90. madde ile sadece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatların nasıl hesaplanacağı konusunda belirlemeler yapmış ve adeta sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarının sınır ve yöntemlerini tespit ederek, ZMSS. kapsamında ödenecek Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatları yönünden bir nevi sigorta limiti ihdas etmiştir.

Hal böyle olunca sigorta eden, Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre hesaplanarak bulunacak tazminattan fazlasıyla sorumlu olmayacak, belirlenen yönteme göre hesaplanacak tazminatı ödemekle sigorta eden sıfatıyla sorumluluktan kurtulacaktır.

Ancak bu durumda, Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre yapılacak tazminat hesapları, Yargıtay kararlarıyla istikrar kazanmış yönteme göre hesaplanacak tazminat miktarlarından düşük çıkacağından, sigorta şirketleri tarafından karşılanmayacak aradaki farkın kazaya sebebiyet veren işleten ve sürücüden (kusuru oranında) tahsil edilip edilmeyeceği sorunu ortaya çıkacaktır. (İşleten ve sürücünün manevi tazminattan ve sigorta limitini aşan miktardan sorumlu olmaları gibi…)

Yargıtay özel daireleri tarafından bu konuda senelerdir oluşturulmuş ilke kararlarına aykırı olacak şekilde ve zarar görenlerin hak kayıplarına yol açacak ve mağdur olmaları sonucunu doğuracak esaslı bir görüş değişikliğine gidilmediği sürece, işleten ve sürücünün Yargıtay tarafından uygulanagelen Progresif Rant yöntemine göre hesaplanacak tazminat miktarına kadar doğacak farktan sorumlu olacağı aşikârdır.

Yani Yargıtay, tazminat hesaplarında kullanılan Progresif Rant yöntemi konusunda görüş değiştirmediği sürece trafik kazaları sebebiyle oluşacak Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatlarında KTK. 90. madde yönlendirmesiyle Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre hesap edilecek zararı/tazminatı ödeyen sigorta şirketleri sorumluluktan kurtulacak ancak kazanın oluşumunda kusuru bulunan sürücü/işleten, Progresif Rant yöntemiyle bulunacak tazminat miktarının ödenmeyen kısmından sorumlu olacaktır.

Karayolları Trafik Kanunu' nda yapılan değişiklik ve Genel Şartlar ile belirlenen tazminat hesaplama yöntem ve kriterleri hali hazırda Yargıtay' ın istikrar kazanmış ve tazminat hesaplamalarında kullanılan Progresif Rant yöntem ve kriterleriyle uyuşmamakta ve bariz farklılıklar göstermekte olduğundan iki yöntem arasındaki farklar uç örneklerde 600.000 TL civarlarına çıkabilmektedir. (Destek veya maluliyet süresi arttıkça aradaki fark da artmaktadır.)

Her iki yöntem arasında doğabilecek farkları gösterebilmek amacıyla biri 2021 ZMSS. poliçe limitleri dahilinde olmak üzere 2 örnek olaya ilişkin hesaplama sonuçları aşağıdadır.

***
Örnek:1

1997 doğumlu 18 yaşında ve %22 İşgöremezlik oranına sahip bir kazalının 2021 asgari ücreti üzerinden yapılan İş Gücü Kaybı Tazminat hesabı : (Kazalının kusursuz olduğu varsayılmıştır.)

Progresif Rant, TRH2010 : 412.000,00 TL

Aktüeryal Yöntem, TRH2010 ve 1,65 teknik faiz : 267.000,00 TL

Fark : 145.000,00 TL
(Sigorta limitleri dahilinde kazalı, işbu kaza sebebiyle 412.000,00 TL tazminat alacakken 267.000,00 TL ile yetinmek zorunda kalacaktır.)

Örnek:2 1997 doğumlu 18 yaşında ve %100 İşgöremezlik oranına sahip bir kazalının 2021 asgari ücreti üzerinden yapılan İş Gücü Kaybı Tazminat hesabı : (Kazalının kusursuz olduğu varsayılmıştır.)

Progresif Rant, TRH2010 :
Tazminat : 1.875.000,00 TL
Bakıcı Gideri : 1.926.000,00 TL

Aktüeryal Yöntem, TRH2010 ve 1,65 teknik faiz :
Tazminat : 1.215.000,00 TL
Bakıcı Gideri : 1.240.000,00 TL

Fark : 1.346.000,00 TL
(Sigorta limitleri üzerinde de olsa iki yöntem arasındaki farkın uç örneklerde ulaşabileceği değeri göstermek amacıyla hesaplanmıştır.

***

GENEL ŞARTLARDAKİ YÖNTEM İLE YARGI KARARLARINDA UYGULANAN YÖNTEM ARASINDAKİ FARKLILIKLAR

1) ISKONTO ORANI YÖNÜNDEN

A) 90. Madde ile getirilen yöntem yeni bir yöntem olmayıp bugüne kadar sigorta şirketleri tarafından ısrarla savunulan ve uygulamada Aktüeryal Yöntem olarak adlandırılan yöntemdir. Sırf finans matematiği açısından bakıldığında bu yöntem doğru gibi gözükse de özellikle; ölüm nedeniyle tazminat hesaplarında matematiksel formüllerin değil hukuksal nitelemenin önemli olduğu ve tazminat hukukunun nihai amacının adalet duygusunu tatmin etmeye olabildiğince yakın olması gerekliliği gibi konularda eleştirilebilmektedir.

Söz konusu yöntem, tamamen paranın maliyetinden yola çıkılarak matematiksel anlamda oluşturulmuş bir takım formüllerden ibaret olup paranın maliyetini düşünürken insan hayatının maliyetini ve zaten varsayımlara dayanan tazminat hesaplarında kazalı lehine olabilecek her tür varsayımın hesaplanamadığı gerçeğini göz ardı etmesi sebebiyle hakkaniyeti sağlama ve adalet duygusunu tatmin etme anlamında sıkıntılar barındırmaktadır.

Bu yöntemde güncel ücretler hiçbir arttırıma tabi tutulmamakta ancak iskonto edilmektedir. Görünürde ıskonto oranı olarak senelik %1,65 faiz oranı uygulanıyor gözükse de gerçekte, elde edilecek gelirler teknik faizden ayrıca hak sahibinin hayatta kalma olasılığı oranında da ıskonto edilmektedir.
Yani zarar gören hak sahibinin arttırıma tabi tutulmayan ileriki yıllarda elde edeceği gelirin peşin sermaye değeri hesaplanırken öncelikle teknik faiz olarak kabul edilen %1,65 oranında ıskonto edilerek gelirin peşin değeri bulunmakta sonrasında ise hak sahibinin her sene azalan oranda hayatta kalma olasılığı oranında tekrar ıskonto uygulanmaktadır. Hayatta kalma olasılıkları kazalının yaşına ve kullanılan Yaşam Tablolarına göre değişebilmektedir.

Örnek vermek gerekirse, bu yöntem uyarınca hesap edilen ve tazminata esas alınan yıllık gelirler 50 sene sonra yıllık gelirin %20 - %25’ ine kadar düşebilmektedir. (İlk sene için yıllık gelir 10.000 TL olarak kabul ediliyorsa 50 sene sonraki hesaplamalara dahil edilen yıllık gelir 2.000 TL’ ye kadar düşebilmektedir.)

Yeni kabul olunan Genel Şartlar Ek:2 gereği Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) Tazminatı hesaplamalarında kazalı lehine olacak şekilde Tam Hayat Anüitesi kabul olunmuş ise de Dönemsel Hayat Anüitesi ile Tam Hayat Anüitesi arasındaki fark yukarıdaki (Örnek:1) olayında kazalı lehine sadece 12.000,00 TL fark yaratmaktadır. (Kaldı ki Genel Şartlar gereği, Tam Hayat Anüitesi, sebebini anlayamadığımız bir şekilde sadece Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) Tazminatı hesaplarında kabul edilmiştir.)

B) Yargıtay tarafından kabul olunan yöntem ise basit, açık, anlaşılır, denetime elverişli basit bir formül olması sebebiyle 1993 Ankara Sempozyumunda kabul edilen Progressif Rant formülüdür. İşbu formülde artış ve ıskonto oranları kullanılsa da her iki oran birbirini karşıladığından gelecek dönemlerde yıllık gelire esas miktar değişmemektedir. (İlk sene için yıllık gelir 10.000 TL olarak kabul ediliyorsa 50 sene sonraki hesaplamalara dahil edilen yıllık gelirin peşin değerleri yine 10.000 TL olarak kabul edilmektedir.)

Her iki yöntemin de eksik kalan bir yönü ise yapılan hesaplamalara esas alınan gelirin reel anlamda artacağının öngörülmüyor olmasıdır. Yani 18 yaşında kaza geçiren biri, asgari ücretle çalışıyorsa ömrünün sonuna kadar asgari ücret ile çalışacağı varsayılır ve reel anlamda refah seviyesinin artacağı veya işinde terfi alacağı/gelirini bir şekilde arttıracağı hususu göz ardı edilir. (Hatta kaza geçiren 18 yaşından küçükse ileride ne iş yapacağı bilinmeden asgari ücret üzerinden gelir hesabına dahil edilmektedir.)

Bu açıdan bakıldığında Yargıtay tarafından kabul edilen yöntem bir anlamda hakkaniyeti sağlamakta olduğu gibi son zamanlarındaki kararlarıyla 1931 yılından kalma PMF1931 Yaşam Tablosu yerine TRH2010 Yaşam Tablosunun kullanılmasının önünü açarak, yapılacak hesaplamaların günümüz yaşam/ölüm standartlarına yaklaşmasını ve dolayısıyla hak sahibi kazalıların mağduriyetlerinin azalmasını sağlamıştır.

SONUÇ

Sonuç olarak, KTK. 90. maddede yapılan değişiklik ile trafik kazalarında 04.12.2021 tarihinden sonra tanzim olunacak ZMSS. Poliçesi kapsamında sigorta şirketlerinin Destekten Yoksun Kalma veya İş Gücü Kaybından kaynaklı ödemekle sorumlu olacağı tazminat miktarının ZMSS. Genel Şartlarında belirlenen yöntem, usul ve esaslara göre belirlenmesi/hesaplanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Sigorta şirketleri dışındaki sorumluların ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarları ise Yargıtay özel daireleri GÖRÜŞ DEĞİŞTİRMEDİĞİ SÜRECE mevcut uygulama gereği Progresif Rant Yöntemi ve TRH2010 tablosu kullanılarak hesaplanacaktır.

08 Aralık 2021

Av. Ercan Erdem

ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI

(Karayolları Trafik Kanunu 90. Ve 92. Maddeye İlişkin)


GİRİŞ

9.10.2020 Tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’ nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’ nun 90. maddesinin kimi bölümleri ve 92. maddesinin (i) bendi, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. (Karar İçin Tıklayınız)

26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde değişiklik yapılmış ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterlerin ZMSS. Genel Şartları ile belirlenmesi öngörülmüştür.

Yapılan işbu değişiklik sonrasında, trafik kazası sebebiyle meydana gelen zararlarda, ZMSS kapsamında sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu tazminat miktarı Genel Şartlarda yazılı esaslara göre (Aktüeryal Yöntem, TRH2010 Tablosu ve 1,8 Teknik Faiz) hesaplanmaya başlanmış ancak motorlu taşıtın işleteni (maliki) veya sürücüsünün sorumlu olduğu tazminat miktarı ise farklı bir yöntemle (Progresif Rant ve PMF Tablosu)hesaplanmıştır.

Kanun değişikliğinden sonra dört adet mahkeme tarafından Anayasa Mahkemesi’ ne yapılan başvuru ile özetle; “ZMSS. Kapsamında sigorta şirketi tarafından ödenecek tazminatların hesaplanmasında geçerli esasların Genel Şartlar ile belirlendiği, böylelikle sigorta şirketleri açısından farklı bir hesaplama yöntemi oluşturularak bu şirketlere imtiyaz tanındığı, Genel Şartları belirleme yetkisinin yürütme organına tanınmış olmasının yasama yetkisinin devri anlamına geldiği, tazminat alacaklarının hesaplanmasına ilişkin usulün kanunla belirlenmesi gerektiği ve yapılan düzenleme ile yürütmeye sınırsız ve keyfi bir yetkinin tanındığı” belirtilerek, dava konusu kuralların anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Yapılan yargılama sonucunda Anayasa Mahkemesi, 90. Maddenin aşağıda üzeri çizili ibarelerini ve 92. Maddenin Genel Şartlarda teminata dahil edilmeyen hususları kapsam dışı bırakan (i) bendini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiştir.

Karayolları Trafik Kanunu Madde 90: Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.

SONUÇ Destek Tazminatı ve İş Gücü Kaybı Tazminatı Hesaplama yöntemi özelinde Anayasa Mahkemesinin iptal kararının etkisi:

Karayolları Trafik Kanunu’ nun 90. Madde değişikliğinden önce Destek ve İş Gücü tazminatı hesaplarında buna ilişkin kanuni bir düzenleme olmamasına rağmen Yüksek Mahkemenin içtihatlarıyla istikrar kazanmış olan PMF tablosu ve Progresif Rant yöntemi kullanılmaktaydı.

90. Madde değişikliği ve 01.06.2015 tarihinde değişen Genel Şartlar sonrasında ise ZMSS. kapsamında sigorta şirketinin sorumlu olacağı tazminat miktarı, TRH 2010 Tablosu ve Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü ile 1,8 Teknik Faiz kullanılarak hesaplanmaya başlanmıştır.

İki yöntem arasında çoğunlukla sigorta şirketi lehine olmak üzere farklı tazminat rakamları çıkmakta olup bugüne kadar Genel Şartlara göre hesaplanıp kesinleşen mahkeme kararları, iptal kararlarının geriye yürümezliği ilkesi gereği değişmeyecek olsa da derdest davalarda yeniden hesaplama yapılarak 90. Madde değişikliğinden önceki içtihatlarla istikrar kazanmış olan PMF Yaşam Tablosu ve Progresif Rant yöntemine göre tazminat miktarının belirlenmesi gerekecektir.

11 Kasım 2020

Av. Ercan Erdem

Karayolları Trafik Kanunu 90. Madde Özelinde

6704 Sayılı Torba Yasa İle Getirilen Yenilikler


GİRİŞ

26.04.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı (torba) yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatının hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler esaslı bir şekilde değiştirilmiştir. Kanun maddesinin Karayolları Trafik Kanunu' nda yer alması ve kanun metninde açıkça belirtilmiş olması sebebiyle söz konusu tazminat hesaplama yöntemlerinin sadece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatlar açısından sigorta edenin (sigorta şirketlerinin) ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarının hesaplanmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

Madde 90 – (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.)
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.

Değişiklik Gerekçesi :
Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan hukuki sorumluluk rizikosu için borçlar hukuku hükümlerinden ayrı olarak yaptırılan bir sorumluluk sigortasıdır. Motorlu araç işletilmesi ve bu faaliyete bağlı olarak yaptırılan zorunlu sorumluluk sigortasının genel hükümlerden ayrı olarak özel esaslarla düzenlenmesi dikkate alınarak bu sigorta kapsamındaki tazminatlara uygulanacak kurallar öncelikle söz konusu özel esaslara bırakılmış, özel esaslarda kural bulunmayan durumlarda genel esasların uygulanacağı açıklığa kavuşturulmuştur.

YENİ YÖNTEMİN BAŞLANGIÇ TARİHİ
ZMMS. Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde, KTK. 90. madde değişikliği ise 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun hükümlerinin geriye yürümeyeceği ve Genel Şartlarda yapılan düzenlemenin kanuna aykırı olması sebebiyle uygulanamayacağı konusunda bu aşamada çeşitli tartışmalar yaşanmış ve görüş birliği sağlanamamıştır. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi yeni bir kararıyla bu konudaki tartışmaya noktayı koyarak 01.06.2015 tarihinden sonra tanzim olunan Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası poliçelerinde yeni Genel Şartların geçerli olacağını kabul etmiş gözükmektedir. (Karar aşağıdadır)

...
"Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesiyle 12/8/2003 tarihli ve 25197 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır."
...
"Oysa 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibarı ile Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası'nın kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Sigortacı, işletenin sorumluluğunu poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlendiğine göre, sonradan bir değişiklikten bahsetmek mümkün olmayacaktır."
...
"Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. Nitekim Karayolları Trafik Kanunu'nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigortacının kapsamında ki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının göz önüne alınması esası getirilmiştir."
(17. HUKUK DAİRESİ-E.2016/14573-K.2017/6035-T.29.5.2017)

***

ZMSS. GENEL ŞARTLARI

01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereği Sigortacı, motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı Karayolları Trafik Kanunu' na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde, Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.

Aynı şekilde işbu Genel Şartlar A.5 maddesi gereği Sürekli Sakatlık Teminatı (İş Gücü Kaybı) ve Destekten Yoksun Kalma Teminatı kapsamındaki zararlar Genel Şartlar ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.

Ayrıca A.6 maddesi ile de Genel Şartlar ekinde tanımlanan teminat içeriği dışında kalan taleplerin ZMSS. teminat kapsamı dışında kalacağı belirtilmiştir.

(Aynı madde ile destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminat talepleri de teminat dışında bırakılmıştır.) Genel Şartlar Ek:2 ve Ek:3 gereği ise, Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık Tazminatı (İş Gücü Kaybı) hesaplaması sırasında aşağıdaki esaslara göre hesaplama yapılması öngörülmektedir:

1) Hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH2010 tablosu dikkate alınır.

2) Hesaplamalarda ıskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınır.

3) Hesaplamalarda vergilendirilmiş gelir dikkate alınır. Belge sunulamaması halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılır. Aynı kriterler Pasif Dönem hesaplamasında da geçerlidir.

4) Tazminat (ax,n) formülü ile hesaplanır. Tazminat hesaplanırken Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant formülü esas alınır. Bu formülde kullanılacak yaş parametresi (x) hesap yapılacak mağdurun yaşını, destek süresi parametresi (n) ise mağdur ile ölenin muhtemel yaşam sürelerinin kesiştiği ve desteğin devam ettiği süreyi göstermektedir.

5) Ayrıca, Sürekli Sakatlık tazminatı hesaplamasında maluliyet oranlarına göre de asgari ücret üzerinden Bakıcı Gideri hesaplanacağı öngörülmüştür.
Buna göre maluliyet oranı %69' a kadar Bakıcı gideri hesaplanmaz, 70 - 79 arasındaki maluliyetlerde %50 nispetinde, 80 - 89 arasındaki maluliyetlerde %75 nispetinde ve 90 - 100 arası maluliyetlerde ise asgari ücretin %100' ü nispetinde Bakıcı Gideri hesaplanacağı öngörülmektedir.

KANUN DEĞİŞİKLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Maddede yapılan değişiklikle, trafik kazaları nedeniyle sigorta şirketlerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödemekle yükümlü bulundukları tazminatın belirlenmesi, kapsamı (hesaplama yöntemi) hususunda ZMSS. Poliçesi Genel Şartlarıyla belirlenen usul ve esasların uygulanacağı öngörülmüştür. Kanun ve genel şartlarda hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanunu' nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

Kanun maddesi, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren üçüncü şahıslardan (işleten, sürücü, işveren, fail gibi) Borçlar Kanunu gereği talep edecekleri tazminatın hesaplanması sırasında kullanılacak yöntem ve kriterler konusunda bir kısıtlama veya bir açıklama getirmemekte bu konudan bahsetmemektedir.

Kanun yapma tekniği açısından bir takım sıkıntılar barındıran söz konusu değişiklik aynı zamanda uygulamada da kaçınılmaz olarak bir takım sıkıntılara, karışıklıklara ve hak kayıplarına yol açacak niteliktedir.

***
BU KONUDA MUHTELİF GÖRÜŞ VE MAKALELER
Çelik Ahmet Çelik : 90. maddede yapılan değişikliğin, Anayasa’nın ‘kişilerin uğradıkları zararların tazminat hukukunun genel ilkelerine göre ödeneceği’ ne ilişkin 19/Son maddesine; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesinin ‘Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır’ hükmüne; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 1451. maddesindeki ‘Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır’ hükmüne aykırılığı : TRAFİK KANUNU'NUN DEĞİŞTİRİLEN MADDELERİ HAKKINDA

Av. Musa Adıyaman : Karayollari Trafik Kanununda Yapilan Degisikliklerin Tazminat Davalarina Etkisi

Hüseyin Tuztaş : Karayollari Trafik Kanunundaki Degisiklikliğin Getirdikleri

***

KANUN DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE UYGULAMADA YAŞANACAK SORUNLAR

Destekten Yoksun Kalma veya Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) Tazminatları sadece trafik kazalarında söz konusu olmamaktadır. Özellikle iş kazaları veya diğer haksız fiiller sonucu zarar görenler tarafından da söz konusu tazminatlar zarar verenlerden veya zararın oluşumunda kusuru/kastı bulunanlardan talep edilebilmektedir.

Bu tür tazminatların hesaplanması sırasında bugüne değin istikrar kazanmış Yargıtay kararlarıyla uygulanagelen tazminat hesaplama yöntem ve kriterleri mevcuttur. (Progresif Rant Yöntemi)

Kanun koyucunun, Karayolları Trafik Kanunu' nun söz konusu maddesini değiştirmek suretiyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatların hesaplanma yöntem ve kriterleri konusunda belirleyici kurallar koyarak ve hatta bazı konularda Hazine Müsteşarlığına değişiklik yapma konusunda sınırsız yetki vererek tüm Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık tazminatlarının söz konusu kriterlere göre hesaplanmasını amaçladığını söylemek mümkün değildir. Zira kanun koyucunun böyle bir iradesi olsaydı söz konusu tazminat hesaplama kriterlerini Karayolları Trafik Kanunu' nda değil Borçlar Kanunu' nda düzenlemesi gerekirdi. (6098 sayılı Borçlar Kanunu, Madde. 55 : Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.)

Karayolları Trafik Kanunu' nun değişen 90. maddesi çok açık bir şekilde madde düzenlemesinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ na münhasır olduğunu ve ZMSS. kapsamında sigorta eden tarafından ödemekle yükümlü bulunulan tazminatların Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağını belirtmektedir.

Yani kanun koyucu, değişen 90. madde ile sadece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödenecek tazminatların nasıl hesaplanacağı konusunda belirlemeler yapmış ve adeta sigorta edenin ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarının sınır ve yöntemlerini tespit ederek, ZMSS. kapsamında ödenecek Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatları yönünden bir nevi sigorta limiti ihdas etmiştir.

Hal böyle olunca sigorta eden, Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre hesaplanarak bulunacak tazminattan fazlasıyla sorumlu olmayacak, belirlenen yönteme göre hesaplanacak tazminatı ödemekle sigorta eden sıfatıyla sorumluluktan kurtulacaktır.

Ancak bu durumda, Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre yapılacak tazminat hesapları, Yargıtay kararlarıyla istikrar kazanmış yönteme göre hesaplanacak tazminat miktarlarından düşük çıkacağından, sigorta şirketleri tarafından karşılanmayacak aradaki farkın kazaya sebebiyet veren işleten ve sürücüden (kusuru oranında) tahsil edilip edilmeyeceği sorunu ortaya çıkacaktır. (İşleten ve sürücünün manevi tazminattan ve sigorta limitini aşan miktardan sorumlu olmaları gibi…)

Yargıtay özel daireleri (özellikle 17. Hukuk Dairesi) tarafından bu konuda senelerdir oluşturulmuş ilke kararlarına aykırı olacak şekilde ve zarar görenlerin hak kayıplarına yol açacak ve mağdur olmaları sonucunu doğuracak esaslı bir görüş değişikliğine gidilmediği sürece, işleten ve sürücünün Yargıtay tarafından uygulanagelen Progresif Rant yöntemine göre hesaplanacak tazminat miktarına kadar doğacak farktan sorumlu olacağı aşikârdır.

Yani Yargıtay, tazminat hesaplarında kullanılan Progresif Rant yöntemi konusunda görüş değiştirmediği sürece trafik kazaları sebebiyle oluşacak Destekten Yoksun Kalma ve Sürekli Sakatlık (İş Gücü Kaybı) tazminatlarında KTK. 90. madde yönlendirmesiyle Genel Şartlarda belirlenen yönteme göre hesap edilecek zararı/tazminatı ödeyen sigorta şirketleri sorumluluktan kurtulacak ancak kazanın oluşumunda kusuru bulunan sürücü/işleten, Progresif Rant yöntemiyle bulunacak tazminat miktarının ödenmeyen kısmından sorumlu olacaktır.

Karayolları Trafik Kanunu' nda yapılan değişiklik ve Genel Şartlar ile belirlenen tazminat hesaplama yöntem ve kriterleri hali hazırda Yargıtay' ın istikrar kazanmış ve tazminat hesaplamalarında kullanılan Progresif Rant yöntem ve kriterleriyle uyuşmamakta ve bariz farklılıklar göstermekte olduğundan iki yöntem arasındaki farklar uç örneklerde 200.000 TL civarlarına çıkabilmektedir. (Destek veya maluliyet süresi arttıkça aradaki fark da artmaktadır.)

***
Örnek:

1997 doğumlu 18 yaşında ve %100 İşgöremezlik oranına sahip bir kazalının asgari ücret üzerinden yapılan İş Gücü Kaybı Tazminat hesabı : (Kazalının kusursuz olduğu varsayılmıştır.)

Progresif Rant, PMF1931 : 765.000 TL

Aktüeryal Yöntem, TRH2010 ve 1,8 teknik faiz : 544.000 TL

***

GENEL ŞARLARDAKİ YÖNTEM İLE YARGI KARARLARINDA UYGULANAN YÖNTEM ARASINDAKİ FARKLILIKLAR

1) ISKONTO ORANI YÖNÜNDEN

A) 90. Madde ile getirilen yöntem yeni bir yöntem olmayıp bugüne kadar sigorta şirketleri tarafından ısrarla savunulan ve uygulamada Aktüeryal Yöntem olarak adlandırılan yöntemdir. Sırf finans matematiği açısından bakıldığında bu yöntem doğru gibi gözükse de özellikle; ölüm nedeniyle tazminat hesaplarında matematiksel formüllerin değil hukuksal nitelemenin önemli olduğu ve tazminat hukukunun nihai amacının adalet duygusunu tatmin etmeye olabildiğince yakın olması gerekliliği gibi konularda eleştirilebilmektedir.

Söz konusu yöntem, tamamen paranın maliyetinden yola çıkılarak matematiksel anlamda oluşturulmuş bir takım formüllerden ibaret olup paranın maliyetini düşünürken insan hayatının maliyetini ve zaten varsayımlara dayanan tazminat hesaplarında kazalı lehine olabilecek her tür varsayımın hesaplanamadığı gerçeğini göz ardı etmesi sebebiyle hakkaniyeti sağlama ve adalet duygusunu tatmin etme anlamında sıkıntılar barındırmaktadır.

Bu yöntemde güncel ücretler hiçbir arttırıma tabi tutulmamakta ancak iskonto edilmektedir. Görünürde ıskonto oranı olarak senelik %1,8 faiz oranı uygulanıyor gözükse de gerçekte, elde edilecek gelirler teknik faizden ayrıca hak sahibinin hayatta kalma olasılığı oranında da ıskonto edilmektedir.
Yani zarar gören hak sahibinin arttırıma tabi tutulmayan ileriki yıllarda elde edeceği gelirin peşin sermaye değeri hesaplanırken öncelikle teknik faiz olarak kabul edilen %1,8 oranında ıskonto edilerek gelirin peşin değeri bulunmakta sonrasında ise hak sahibinin her sene azalan oranda hayatta kalma olasılığı oranında tekrar ıskonto uygulanmaktadır. Hayatta kalma olasılıkları kazalının yaşına ve kullanılan Yaşam Tablolarına göre değişebilmektedir.

Örnek vermek gerekirse, bu yöntem uyarınca hesap edilen ve tazminata esas alınan yıllık gelirler 50 sene sonra yıllık gelirin %20 - %25’ ine kadar düşebilmektedir. (İlk sene için yıllık gelir 10.000 TL olarak kabul ediliyorsa 50 sene sonraki hesaplamalara dahil edilen yıllık gelir 2.000 TL’ ye kadar düşebilmektedir.)

B) Yargıtay tarafından kabul olunan yöntem ise basit, açık, anlaşılır, denetime elverişli basit bir formül olması sebebiyle 1993 Ankara Sempozyumunda kabul edilen Progressif Rant formülüdür. İşbu formülde artış ve ıskonto oranları kullanılsa da her iki oran birbirini karşıladığından gelecek dönemlerde yıllık gelire esas miktar değişmemektedir. (İlk sene için yıllık gelir 10.000 TL olarak kabul ediliyorsa 50 sene sonraki hesaplamalara dahil edilen yıllık gelirin peşin değerleri yine 10.000 TL olarak kabul edilmektedir.)

Her iki yöntemin de eksik kalan bir yönü ise yapılan hesaplamalara esas alınan gelirin reel anlamda artacağının öngörülmüyor olmasıdır. Yani 18 yaşında kaza geçiren biri, asgari ücretle çalışıyorsa ömrünün sonuna kadar asgari ücret ile çalışacağı varsayılır ve reel anlamda refah seviyesinin artacağı veya işinde terfi alacağı/gelirini bir şekilde arttıracağı hususu göz ardı edilir. (Hatta kaza geçiren 18 yaşından küçükse ileride ne iş yapacağı bilinmeden asgari ücret üzerinden gelir hesabına dahil edilmektedir.)

Bu açıdan bakıldığında Yargıtay tarafından kabul edilen yöntem bir anlamda hakkaniyeti sağlamaktadır.

2) YAŞAM TABLOSU YÖNÜNDEN

A) Genel Şartlar ile kabul olunan bir diğer kriter de hesaplamalarda TRH2010 tablosunun esas alınmasıdır. (Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın kararıyla hazırlanmaya başlanan tablolarla, Türkiye’nin değişen nüfus ve sigortalı bilgilerine göre yenilenebilecek ve ülkemiz ölümlülük oranlarını yansıtacak tabloların oluşturulması hedeflenmiştir.)

B) Yargıtay tarafından genellikle kabul olunan yaşam tablosu ise PMF1931 tablosudur.(Yargıtay 10.Hukuk Dairesi son kararlarında TRH2010 tablosunun kullanılmasını öngörmektedir.)

TRH2010 tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu ileri sürülebilir. Bu tabloda tahmin olunan ömür süreleri PMF1931 tablosuna göre daha uzun olduğundan zarar görenler açısından bakıldığında daha avantajlıdır.

3) GEÇMİŞ DÖNEM ÜCRET HESABI YÖNÜNDEN

A) Genel Şartlarda açıkça belirtilmemiş olsa da Aktüeryal Yöntemde, geçmiş dönem hesabına esas alınan gelir, hesabın yapıldığı tarihteki gelirdir. Yani 2 sene önce meydana gelen bir kaza sebebiyle yapılan hesapta geçmiş dönem hesabı yapılırken kaza tarihindeki ücretler değil hesap tarihindeki ücretler baz alınır.

Bu durumda ortaya şöyle bir sorun çıkması kaçınılmaz olmaktadır:

Mahkemelerde hüküm altına alınan tazminat miktarlarına kaza tarihinden (sigorta şirketleri açısından temerrüt tarihinden) itibaren faiz yürütülmesine karar verilmektedir. Hal böyle olunca Aktüeryal Yöntem ile yapılacak bir hesapta geçmiş dönem ücretlerinin güncel ücretler olarak hesap edilmesine rağmen kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesi sorunu ortaya çıkacaktır.

B) Yargıtay tarafından kabul edilen yönteme göre ise Geçmiş Dönem hesabı yapılırken gerçekleşen gelirler baz alınmakta ancak bulunan miktara kaza tarihinden itibaren faiz işletildiğinden geçmiş dönem gelirlerinin tahsilat aşamasında güncellenmesi sağlanmaktadır.

SONUÇ

Sonuç olarak, KTK. 90. maddede yapılan değişiklik ile trafik kazalarında ZMSS. Poliçesi kapsamında sigorta şirketlerinin Destekten Yoksun Kalma veya İş Gücü Kaybından kaynaklı ödemekle sorumlu olacağı tazminat miktarının ZMSS. Genel Şartlarında belirlenen yöntem, usul ve esaslara göre belirlenmesi/hesaplanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Kanun metni, aynen ‘Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.’ Dediğine göre ZMSS. poliçesi kapsamında hesaplanacak ve sigorta edenin ödemekle yükümlü olduğu tazminatların Aktüeryal Yöntem ve TRH2010 tablosu ile hesaplanması bir zorunluluk gibi gözükmektedir.

Sigorta şirketleri dışındaki sorumluların ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarları ise Yargıtay özel daireleri GÖRÜŞ DEĞİŞTİRMEDİĞİ SÜRECE mevcut uygulama gereği Progresif Rant Yöntemi ve PMF1931 tablosu kullanılarak hesaplanmalıdır.

Son olarak sadece trafik kazaları nedeniyle hesaplanacak tazminatlarda yöntem değişikliğine gidilmesi sorunu daha karmaşık hale getirecek bu takdirde İŞ KAZALARI ve diğer haksız fiiller nedeniyle sorumluluğu gerektiren Destekten Yoksun Kalma ve İş Gücü Kaybı tazminat hesaplama yöntemlerinin de değiştirilmesi gerekecektir.

29 Kasım 2017

Av. Ercan Erdem

3000 Yıl Öncesinden Hayata Kısa Bir Bakış

Xsentos MÖ. 9. Yüzyıl

Gürültü patırtının ortasında sessizce, sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur var.

Sakın bunu unutma.

Herkesle dost olmaya çalış. Ama kimseye teslim olma...
İçten ol, kısa, açık ve net konuş...
Başkalarına da kulak ver... Çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız yaptığın plânların değil... Başardıklarının da tadını çıkar...
İşini öyle seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken
verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın...

Olduğun gibi görün... Ve göründüğün gibi ol.... 

Hayatta kaybedebilirsin...
Kaybetmeyi ahlaksızca bir kazanca tercih et.
Birincisinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.
Bazı idealler o kadar değerlidir ki; o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.

Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

Unutma: Evreni yargılamak imkansızdır.
Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol...
Sabırlı, sevecen ol... Erdemini yitirme...

Önünde sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin.
Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen
dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.